|
Hastalık etmeninin genel özellikleri:
Fungal bir hastalık etmeni olup, biber bitkilerinin en önemli hastalık etmenlerinden biridir. Hastalık etmeni ayrıca çökerten, kök çürüklüğü, gövde ve meyve çürüklüğüne de neden olabilir. Hastalık etmeni biberden başka, patlıcan, domates, kabak, hıyar, kavun gibi birçok sebze ve yabani bitkileri hastalandırmaktadır.
Fungus toprakta doğal olarak bulunur, aşırı toprak nemi ve sıcaklık ve nemli hava koşulları olduğu zamanlarda bitki gelişmenin her devresinde bitkiler enfekte olabilir. Fungus olumsuz koşulları dayanıklı olan eşeyli üreme organı oosporlar (üreme organı) yardımı ile geçirmektedir. Fungal etmen enfektelenmiş tohumların içerisinde ya da üzerinde de bulunabilir, fakat bu durum ticari olarak yetiştirilen kültivarlarda genelde görülmez. Fungus enfektelenmiş bitkiler üzerinde sporongia adi verilen sporları üretir, bu sporlar düzensiz olarak dallanmış ipliksi yapılarından üretilmektedir. Uygun nem koşullarında, sporongia iki kamçılı ve suda hareketli olan zoosporlar üretir. Bu sporlar çimlenerek bitkileri enfekte eder. Böylece hastalık devri tekrarlı olarak tüm sezon boyunca devamlı şekilde ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla su hastalık etmenin çoğalması ve sporların sağlıklı bitkilere taşınmasında önemli bir rol oynar. Nem yüksek olduğu zaman sporongia uzun süre canlılığını koruyabilir. Bu sporlar aynı zamanda hava kökenli olup, rüzgâr yardımı ile uzak mesafelere taşınır ve geniş bir alana yayılma gösterebilir. Zoosporlar sıçrayan sular ve sulama suyu, özellikle yüzeysel sulamalar ile kolayca etrafa yayılır. Tarla koşullarında hastalık ilk önce şiddetli yağmurlardan sonra su birikintisinin fazla olduğu alçak alanlarda ortaya çıkmakta ve daha sonra buralardan diğer alanlara yayılır. Fungus için elverişli koşullar 18°C'nin üzerindeki nemli topraklar ve yüksek hava nemi ve hava sıcaklığın 24-29°C olduğu zamanlardır.
|
Hastalık Etmeninin Belirtileri:
Kök: Hastalık etmeni etkilediği bitkinin gelişme dönemine bağlı olarak biber bitkilerinin kök, gövde, yaprak ve meyvelerini hastalandırır. Hastalıktan etkilenen bitkilerde solgunluk ve ölümler bitkilerin meyve vermeye başlamasıyla görülmeye baslar. Geç enfektelenen bitkiler geçici solgunluklar gösterirken, daha erken dönemlerde hastalan bitkiler çabuk bir şekilde ölmektedir. Hastalık genelde sıra üzeri ya da dairemsi olarak etrafındaki bitkilerde aynı zamanlarda görülmektedir. Fungus tarafından enfektelenmiş fideler toprak seviyesinden itibaren yan yatmaktadır. Hava koşullarının serin serin olduğu zamanlarda sadece birkaç bitki bu şekilde ölebilir. İleri dönemlerde hastalık çok daha yaygın şekilde ortaya çıkar ve hastalık yaşlı bitkileri de etkiler. Gövdeler, özellikle kök boğazına yakın kısımların iç kısımlarında renk değişimi seklinde kendini gösterir, bu bölgede çökme meydana gelir ve zamanla odunsu bir yapıya döner. Lezyonlar gövdenin tamamını sarabilir ve bu durumda lezyonun üstünden itibaren bitkilerde solgunluk ortaya çıkar ya da bitki tamamen ölür.
Yaprak: Yapraklarda ilk önce küçük koyu yeşil lekeler gösterir, daha sonra lekeler birbirleri ile birleşerek genişler ve suda haşlanmış gibi ağarırlar. Bitki gövdeleri enfektelenirse, dönüşümlü yeşil aksam solgunluğu ortaya çıkabilir.
Meyve: Enfektelenen meyveler koyu, suda ıslanmış gibi lekeler meydana getirir, daha sonra bu lekeler üzerinde fungusun beyaz küfleri ve sporları ile kaplanır. Meyvelerde solmakta, fakat bitkiye yapışık olarak kalırlar. Tohumlarda fungus tarafından pörsür ve bulaşık kalırlar.
Mücadelesi
1. Dayanıklı bitkiler tercih edilmeli.
2. Hastalıktan ari ve drenajı iyi toprakların seçimi.
3. Bitkileri su stresinde bırakmamalı.
4. En az üç yıl ürün rotasyonu yapılabilir, eşeyli üreme organı olan oospor olumsuz koşullara uzun süre dayandığından etkili olmayabilir.
5. Hastalıklı bölgelerde dikkatli çalışılmalı, sağlıklı alanlara toprak, alet ve hasta bitkiler taşınmamalı.
6. Tarla koşullarında bitkilerin kök boğazı direkt olarak su ile temas etmeyecek şekilde dikilmeli.
7. Aşırı sulamadan kaçınılmalı, su birikimi engellemeli ve yapılabilirse damlama sulama tavsiye edilmeli.
8. Hastalık etmeninin görüldüğü alanlardan tohum alınmamalı.
9. Hastalıklı bitkiler hemen uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir.
10. Hastalık etmeni genelde lokal olarak ortaya çıktığı durumlarda, o bölgelerde dikkatli çalışılmalı, gerekirse önce bulaşık olmayan alanlarda çalışmaya başlanmalı ve daha sonra bulaşık alanlarda çalışma yapılmalı.
11. Hastalık lokal ya da bir kaç bitkide ortaya çıktıysa bu bitkilerin etrafındaki sağlıklı görülen bitkiler de dahil olmak hastalık etmenine karşı kullanılan bir fungisit ile lokal olarak ilaçlama yapılabilir.
12. Alet ve ekipmanlar bulaşık bölgelerde çalışıldıktan sonra iyice temizlenmeli.
Zirai Mücadele Teknik Talimatlarina göre tavsiye edilen kimyasal ilaçlar(100 Litre su için):
Toprak fumigasyonu (Methyl Bromide ve 1-3 Dichloropropene) dikimden önce tavsiye ediliyor.
Bakir Oksiklorid WP 50% (300 g/fide)
Bordo Bulamaci SIVI Oksiklorid WP 50% (500+1000 g/fide)
Captan WP 50% (300 g)
Captan + PCNB TOZ 10+10% (40 g/m2 toprak)
Formaldehit EM (400 g/l)
Formaldehit EM (4 lt(150 cc/m2) toprak)
Hymexazol SC 360 g/l (150 cc)
Mancozeb WP 80% (200 g)
Maneb WP 80% (200 g)
Methyl Bromide GAZ 98% (60 g/m2 toprak)
PCNB TOZ 18% (35 g/m2 toprak)
Propineb WP 70% (250 g fide)
Thiram WP 80% (200 g/100 kg tohum)
Tolclofos Methyl WP 80% (100 g)
Kaynak: www.bitkisagligi.net
|