Tarım ve Orman Bakanı Sayın Dr. Bekir Pakdemirli, Video Konferans yöntemiyle düzenlenen 'Lisanslı Depoculuk Değerlendirme Toplantısına katıldı.
Lisanslı depoculuk sistemindeki gelişmelerin ele alındığı, sorunların değerlendirildiği ve hedeflerin ortaya konulduğu toplantıda, tarımsal ürün ticaretinin artması ve borsaların gelişmesiyle, Lisanslı depoculuğun bu yapıyı destekleyen en önemli unsur olarak öne çıktığını vurgulayan Bakan Pakdemirli "Lisanslı depoculuk kapsamında Ülkemizde 2000'li yıllarda başlayan süreç, 2005 yılında, Lisanslı Depoculuk Kanunu'nun çıkmasıyla hız kazandı. 2010 yılında kurulan TMO-TOBB LİDAŞ ülkemizin ilk lisanslı depoculuk şirketi oldu. TMO-TOBB LİDAŞ tarafından 2011 yılında Ankara Polatlı'da kurulan 40 bin ton kapasiteli Lisanslı hububat deposu, bu alanda ülkemizdeki ilk depo" diye konuştu.
Lisanslı Depo Kapasitesi 1,8 Milyon Tondan, 4 Kat Artışla, Toplam 7 Milyon Tona Ulaştı
İlk lisanslı deponun kuruluşu üzerinden geçen yaklaşık 10 yılda, sağlanan destek ve teşviklerle bu sistemin giderek büyümeye ve gelişmeye başladığını söyleyen Pakdemirli "Özellikle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin sağladığı imkânlar sayesinde, son 3 yılda hem lisanslı depo şirketi sayısında, hem de kapasitede büyük artışlar oldu. Böylelikle; lisanslı depo şirketi sayısı 38'den, bugün 3,3 kat artarak, 126'ya ulaştı. Lisanslı Depo kapasitesi ise 1,8 milyon tondan, bugün itibariyle 4 kat artışla, 177 noktada, toplam 7 milyon tona ulaştı. Toplam kuruluş izni alan firma sayısı ise 232'ye yükselerek, kuruluş izni verilen kapasite 15,7 milyon tonun üzerine çıktı. Lisanslı depoculukta; ürün bazında hububat ile başlayan bu süreç, baklagiller ve yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin-zeytinyağı, kuru kayısı ve antepfıstığının dâhil olmasıyla giderek genişledi. Toplam lisanslı depoların bugün itibariyle yüzde 99'unu hububat oluşturmaktadır. Diğer ürünlerde ise; 13 bin 250 tonu fındık, 36 bin tonu pamuk, 5 bin tonu kuru kayısı, 2 bin tonu antepfıstığı ve 13 bin 500 tonu zeytin veya zeytinyağı lisanslı deposu faaliyet göstermektedir" dedi.
Lisanslı Depoculuk Üretimin Ve Kazancın Güvencesi
Lisanslı depoculuğun üretimin ve kazancın güvencesi olduğunun altını çizen Bakan Pakdemirli "Türk çiftçisi bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, ekmeye, biçmeye ve hasadını yapmaya devam ediyor. Çiftçilerimizin bu gayretlerinin sonucunda; 2020 yılında toplam bitkisel üretimimiz, bir önceki yıla göre 7 milyon ton artışla 124 milyon tona ulaşarak, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Buradan bütün çiftçilerimize teşekkür ediyor, ellerine, emeklerine sağlık diyorum. İşte lisanslı depoculuk bu emeği ve bereketi garanti altına alan, çiftçimizin kazancını ve gelirini daha da arttıran bir sistemdir. Bu sistem sayesinde çiftçimiz depo masraflarından kurtularak, ürünleri güvenli, sigortalı ve sağlıklı şekilde modern depolarda muhafaza ederek saklıyor. Böylece; hasat döneminde arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinden daha az etkileniyor. Tabi; lisanslı depolardaki ürününü sonraki aylarda daha yüksek fiyattan satma imkânına kavuşuyor" açıklamasını yaptı.
Lisanslı Depo İle Artık Ürünler Kamyonlarla Değil, Kâğıtların El Değiştirmesiyle Pazarlanıyor
Lisanslı depo ile artık kamyonların değil, kâğıtların el değiştirerek ürünlerin pazarlandığını ifade eden Bakan Pakdemirli "Yani; lisanslı depoya teslim ettiği ürün karşılığında aldığı ürün senedi ile ürün borsasında, elektronik ortamda mahsulünü daha geniş bir yelpazede çok sayıda alıcıya ulaştırabiliyor. Lisanslı depoya koyduğu ürünlerini teminat göstererek uygun koşullarda kredi kullanabiliyor. Tabi, Lisanslı depoculuk sisteminin üretici yanında sanayiciye de önemli katkıları var. Sanayici ihtiyaç duyduğu miktar, tür ve kalitede hammaddeyi, güvenilir şekilde, Lisanslı depolardan kısa sürede temin edebiliyor. Böylelikle sanayici; depo ve nakliye masraflarını azaltmış oluyor. Bu sistem sayesinde piyasalarda öngörülebilirlik sağlandığından, sanayici planlamasını daha doğru şekilde yapabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Lisanslı Depolar Gıda Güvenliğimizi Daha Sağlam Hale Getiriyor
Dünya nüfusunun 2050'de 10 milyara, ülkemiz nüfusunun ise 100 milyona ulaşmasının beklendiğini ifade eden Pakdemirli "2050'de bu nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için bugünkünden yüzde 60 daha fazla üretim yapmak zorundayız. Diğer taraftan, Dünya'da üretilen gıdanın her yıl 3'te biri maalesef kayıp ve israf oluyor. Bunun neredeyse yarısı, yani toplam üretiminin %14'ü, hasattan perakendeye kadar olan süreçte kayba uğruyor. Üretimi artırmak için yoğun gayret gösterirken, bu kayıpları ve israfı görmek bizi gerçekten çok üzüyor. Amacımız halkımıza; sürekli, yeterli, besleyici ve güvenilir gıda sunmaktır. İşte Lisanslı depolar; tarım ürünlerini güvenli ve sağlıklı ortamlarda kalitesini koruyarak uzun süre muhafaza ettiğinden dolayı, bu kaybı azaltmakta ve gıda güvenliğimizi daha sağlam hale getirmektedir" diye konuştu.
Lisanslı Depoculuğa Beş Yılda Toplam 323 Milyon Lira Destek Sağladık
Lisanslı depoculuk sisteminde birçok destek ve muafiyetler uyguladıklarını belirten Bakan Pakdemirli "Lisanslı depolarda ürünü muhafaza eden üretici, üretici birliği, kooperatiflere ürün çeşidine göre kilogram başına depo kira desteği veriyoruz. Ayrıca, kira desteği alan üreticilere 750 Liraya kadar nakliye desteği ve 25 Lira analiz desteği ödüyoruz. 2015 yılında başlayan Lisanslı depoculuk destekleri kapsamında; bugüne kadar beş yılda toplam 323 Milyon Lira destek sağladık. Bu desteğin yüzde 78'ini, yani 252 Milyon Lirasını ise son 2 yılda ödedik. Ayrıca üreticilerimizin lisanslı depolarda ürün teslimlerinde %2 zirai stopaj, %20 gelir ve kurumlar vergisi ile % 2 SGK prim kesintisinden muaf olduğunu da özellikle belirtmek isterim" dedi.
Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı