Özellikle elma ve armut ağaçlarında oldukça yaygın görülen bu hastalık bulaşıcı, sistematik ve bakteriyeldir. Serin ve nemli havalar bakteriyel ve mantarsı hastalıkların yayılması için en uygun ortamı oluşturuyor.
Bakteri (erwinia amylovora) erken bahar döneminde çiçeklere saldırır ve daha sonra ince dallara oradan da ağaç sistemi boyunca ana dallara doğru hareket eder. "Ateş yanıklığı" adını, hastalığın bulaştığı yaprak, gövde ve kabukların yanık görüntüsünden alır. Bu alanlar siyah renkte, çekmiş ve çatlak görünebilir. Çiçekler solgunlaşırlar ve kahverengi bir renk alırlar; hastalık bulaştıktan 1-2 hafta sonrasında da ölürler.
Ateş yanıklığında ağacın kabuğunda bal renginde bir sızıntı görülebilir (bakteri ile doludur). İlkbahar aylarında sıcaklık 15- 25 C° ‘ye ulaştığında, bakterinin uyku halinden çıkması ve hastalığın yayılması için gerekli uygun koşullar sağlanmış olur. Arılar, böcekler, kuşlar, sıçrayan yağmur damlaları ve rüzgâr kolaylıkla bakteriyi yayar ve ateş yanıklığı hastalığı ortaya çıkar. Ateş yanıklığı genellikle elma ve armut ağaçlarını etkiler fakat ayva ağaçları ve gülgiller familyasının diğer üyelerini de etkileyebilir.
Ateş Yanıklığını Kontrol Altına Almak
Yüksek basınçlı bölgelerde, en iyi savunmanız kültürel uygulamalar, temizleme ve elle/kimyasal kontrol metotlarının bir kombinasyonu olacaktır.
Ağacınızdaki herhangi bir aşırı büyüme kolaylıkla ateş yanıklığı hastalığına işaret edebilir. Bu şüpheden kaçınmak için, özellikle de ateş yanıklığının bilindiği bir bölgede yaşıyorsanız, büyüme sezonu boyunca (Temmuz öncesi durmak üzere) sadece gerektiğinde ve düşük nitrojenli gübre kullanmanız önerilir. Toprak analizi yaptırarak toprağınızın halihazırda gübrelemeye ihtiyacı olup olmadığını öğrenmelisiniz.
Sonbahar geldiğinde ağaçlarınızın etrafını iyice temizlediğinizden emin olun. Budamadan kalan birikintileri, mumyalanmış meyveleri ve düşen yaprakları toplayın, bunları ağaçlardan uzak tutun ve yok edin, gübrelemede kullanmayın! Bu temizlik bakterinin birikintilerde kışlamasını ve sonra yayılmasını engeller.
Çürümüş yerleri hastalığa yakalanan çalı ve ağaçlardan arındırın. Bunu yaparak hastalığın yayılmasını engellersiniz. Çürümüş bölgenin en az 20 cm aşağısından tüm hastalıklı dalları budayın, dalları mümkünse yakın ve yok edin. Tüm aylarda, ağaç sürgünlerini ve obur dalları elediğinizden emin olun. Çünkü bu tarz bölgelerde büyüme hızlı ve hassas olduğu için hastalığa daha açıktırlar.
Ateş yanıklığı oldukça bulaşıcı bir hastalık olduğu için budama aletlerini dezenfekte etmeyi unutmayın. Beyazlatıcı çözeltilerin içinde bu aletleri sterilize edin. Makasları her kesiş arasında daldırın ve paslanmalarını engellemek için iyice kuruladığınızdan emin olun. Alternatif olarak, beyazlatıcı çözelti yerine her kesiş arasında makasları alkollü bezle de temizlenebilir.
Süs ağaçları ya da meyve ağaçlarından çürümeye dirençli olan türleri ekin. Enfeksiyon riski azalacaktır fakat yine de ateş yanıklığını kontrol altına almak için rutin bir bakım uygulamanız gerekir. Bu ağaçlarınız için oldukça faydalıdır ve hastalığın komşu bitki ve ağaçlara yayılmasını engeller. Yerel uzmanlarla iletişime geçerek ateş yanıklığını teşhis edebilir ve yaşadığınız bölgedeki ateş yanıklığı salgınını kontrol altına alabilirsiniz.
Kaynak: www.demirelkardesler.com